Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ostrakismos Nedir?

                Ostrakismos (Çanak-Çömlek Mahkemesi) Atina'dan Ostrakon Örnekleri Antik yunanda,   Atina demokrasisinin kendisini tiranlığa karşı korumak için kurduğu bir mekanizmadır. Demokrasiden uzaklaşıp tiranlığa yakınlaşan devlet adamları ya da komutanlar, bu mahkemenin kararıyla, varlık ve onur kaybına uğramaksızın on yıl süre ile Atina’dan uzaklaştırılabiliyorlardı. Bu yöntem Peloponnesos Savaşı’na (M.Ö.431–404) kadar uygulanmıştır. Yöntem,   Atina ’da demokratik rejimin kurucusu olarak kabul edilen Kleisthenes tarafından kurulmuştur. Meydana toplanan halk bir çömlek kırığı(ostrakon) üzerine Atina’dan uzaklaştırılmasını istedikleri kişinin ismini yazarlardı. Tahmin edebileceğiniz gibi en fazla kimin ismi çıkarsa(o dönem yaşayan vatandaş sayısının beşte birine denk gelen 6000 oy gerekliydi) da o on yıl süre ile sürgün edilirdi. Bu duruma benzer bir başka örnek ise, Sicilya'daki yunan kenti Syrakusa’da görülmektedir. Burada isimler Ostrakismos’dan farklı ol

Hellenistik Dönem ve Hellenizm

HELLENİSTİK DÖNEM VE HELLENİZM Hellenizm Birleştiriciliği Peleponnessos Savaşları, Grek Birliği’ni kurabilecek güçte olan Atina ve Sparta’yı güçten düşürürken, Kıta Yunanistan’ın kuzeyinde yeni, genç ve dinamik bir siyasi güç belirdi. Bu güç Makedonya’ydı. Makedonya, Grek polis’lerini düşürmeyi başardı. Grek polis’leri Makedonya müdahalesini sınıfsal güvenliklere uygun bularak, bu devletin yönetimi altına girmede isteklilik gösterdiler. Makedonya kralı II.Philip, m.ö.338 yılında gerçekleşen Chorneia Savaşı’nda Grek polis’lerinin oluşturduğu ittifak ordularını yenmiş ve Grek kentlerinin baskınlıklarına son verdi. Bununla birlikte Makedonya kendisini Grek toplumlarına, kendilerinin bir Grek ulusu olduklarının propagandasını yaptılar. Aynı yıl içerisinde, bütün Grek polis’lerinin yöneticilerini Korinthos’ta topladı ve Korinthos Birliği’ni kurdu. Grek tarihinin bu tarihten sonraki dönemine; diğer bir deyişle, İskender’in “Asya Kralı” ilan edilmesinden başlayayıp son Hellenistik k

Polis (Kent Devleti) Nedir?

Polis (Kent Devleti) Nedir?                 Aristokratik toplumun baskın olduğu Karanlık Yüzyıllar içerisinde, önceleri bir iskan biçimi olan, fakat daha sonra Hellen Tarihi’nde tümüyle bir yaşam biçimine dönüşen kent devletleri (polis’ler) ortaya çıkmıştır. M.Ö.8.yy’dan itibaren gelişim ve yayılım gösteren polis’lerin ortaya çıkışı farklı biçimlerde gerçekleşmiştir. Çoğu kez eski Miken yerleşimleri (Miletos gibi) ya da kaleleri (Atina gibi), ayrıca birçok köyün bir araya getirilmesi demek olan synoikismos yöntemi, polis’lerin oluşmasında büyük rol oynamıştır. Bununla birlikte, polis’lerin hiç görülmediği Orta ve Kuzeybatı Hellas gibi bölgeler de mevcuttur. Kuşkusuz önceleri yöresel aristokrasinin güçlenmesine yardımcı olan ilk polis’lerin karakteristiği, bunların bir taraftan soya dayalı bir yapıya sahip olmasıyken, diğer taraftan da korunaklı bir tepe üzerindeki kale(akropolis) çevresinde yayılmış olan kentin, küçük bir arazi parçası ile birleştirilmiş olmasıdır.          

Büyük İskender Kimdir?

Büyük İskender Kimdir? İskender Mozaiği'nden bir sahne İskender, babasının ölümünden sonra çok beklemeden hükümet işlerini ele almak zorunda kaldı. Pers kralının para karşılığında Makedonya asilzadeleri arasında bir suikast tertip ettirdiğini ve bu tertip sonucunda;   II.Philip’in   yani babasının öldürüldüğünü ilan etti. İskender, Attalos’u vatan haini sıfatıyla öldürttü ve kendisine karşı olanlar ile suikasta iştirak etmiş olan Makedonya asilzadelerini astırdı.      II.Philip, oğlu İskender’e güçlü bir   ordu, büyük bir plan ve Hellenizm fikrini miras bırakmıştı. İskender de bunun tanrısı olacaktı. III.Alexsandros doğuluların deyimiyle İskender, M.Ö.336 yılında Makedonya tahtına oturduğunda 20 yaşındaydı.      Bu dönemde Kıta Yunanistan’daki siyasi ortam ise babası II.Philip’in en son bıraktığı şekildeydi. Siyasi ortamın Makedonya lehine çevrilmesi II.Philip’in, iki yıl önce Chorneia Savaşı’nda Grek koalisyonuna karşı kazandığı büyük zaferden sonra olmuştur. II.Philip

Hellenistik Dönem Krallıkları

Hellenistik Dönem Krallıkları Hellenistik Dönem Krallıkları İskender ’in Hellas, Mısır ve Hindistan’a kadar tüm Ön Asya’yı içine alan imparatorluğu, M.Ö.323’teki ani ölümü üzerine generalleri arasında anlaşmazlıklara neden olmuştur. Çünkü İskender tahta varis bırakmamıştı. İskender’e yakın olan komutanlar, imparatorluğun başına geçmek ya da bulundukları bölgelerin yönetimini ele geçirmek için sürekli olarak birbirleriyle mücadeleye başladılar. Çok geçmeden diadoch’lar adı verilen, İskender’in ardılları Babil de, bir devlet konseyi oluşturarak, imparatorluk yönetim biçiminin nasıl olacağı konusunu tartışmaya başladılar. İşte bu komutanların İskender’e ardıl olma savaşı dönemine “Diadochlar Dönemi” denir (M.Ö.323-M.Ö.281). Ve nihayetinde aralarında anlaşmışlardır. Buna göre; imparatorluğu bölmeyecekler, merkez Makedonya’da olacak, sınırlar ayrılmayacak, yönetimde Perdikkas, yönetim birimlerinin başında ise diğer komutanlar olacak. Buna göre; Perdikkas hem hazineden sorumlu hem

Pergamon Kent Tarihi ve Dionysos Tapınağı

Pergamon Kent Tarihi ve Dionysos Tapınağı Pergamon Antik Kenti Pergamon antik kenti(bugünkü Bergama), Kuzey Ege'de doğu-batı doğrultusunda uzanan Bakırçay (Kaikos) Irmağı'nın kuzey kıyısında yer almaktadır. Kuzeyinde Kozak(Pindasos), güneyinde Yunt(Asperdenon) Dağları ile çevrili olan kentin doğusunda Bergama Çayı(Selinos), batısında ise Kestel Çayı(Ketios) yer almaktadır. Antik kaynaklarda Pergamon ya da Pergamos olarak geçen kentin adı, Anadolu'da çok eski dönemlerden itibaren bilinen yerel bir dilden gelip ‘Kale’ veya ‘Müstahkem Mevkii’ anlamına gelmektedir. Kale Dağı'nın üzerindeki Antik Pergamon yerleşimi dışında, Bakırçay Ovası'na dağılmış şekilde olan çok sayıda höyük vardır. Bu höyüklerde yapılan araştırmalar ışığında, kentin ilk yerleşim tarihinin Eski Tunç Çağı'na (m.ö. 3000) kadar dayandığı anlaşılmıştır. Akropol'deki ilk yerleşim izleri ise m.ö. 7-6.yüzyıla kadar gitmektedir. Pausanias, Pergamon'un Andromaque'nin oğlu kahraman P

Anadolu'nun Hellenleştirilmesi

Anadolu'nun Hellenleştirilmesi             Grek kültürü, İskender İmparatorluğu ’nda Hellenizmin aracı olmadan önce Grek yerleşimlerinin bulunduğu küçük bir alanda yayılmıştı.             Trakya Greklerin ayak basmaktan çekindikleri güvensiz bir topraktı. Trakyalılar, Hellenizm etkisi taşımadıkları gibi çoğu kez Greklerle de düşmanlık yaşamışlardır.             Philippos’un Trakya’yı fethi ve bölgenin iç kısımlarında başlatılan kolonizasyon çalışmaları ile bu bağlamda yeni bir alan açılmıştır. Anadolu’nun kuzey kıyıları içinde aynı durum geçerlidir. İç Anadolu’da Halis’in (Kızılırmak) doğusunda yaşayanlar yarı vahşi kabilelerdi. Paphlagonia ve Bithynialılar onlara göre daha uygardılar.             Anadolu’nun batı kıyılarında, Grek uygarlıkları oldukça fazla sayıda olmasına rağmen bu yerleşimlerde Hellenizm etkisi zayıftı diyebiliriz. Güneybatı yerleşimleri ise daha dağınıktı, bu nedenle Hellenizm burada daha hızlı bir yayılım gerçekleştirmiştir.             Karia