Ana içeriğe atla

Antik Çağ Mimarisi: Tapınak Mimarisi ve Tapınak Planları

Antik Çağ Mimarisi: Tapınak Mimarisi ve Tapınak Planları

Tapınak Planları

Tapınak mimarisi antik dönem içerisinde üzerinde en fazla emek harcanmış konulardan birisidir. Bunun sebebi, dini inançla ilgili bir yapı olmalarının yanı sıra; aynı zamanda, bu yapıların propaganda amacıyla devlet otoriteleri tarafından da kullanılmalarıdır. Bilindiği üzere tapınakların içerisine sadece din görevlileri girebiliyordu bundan dolayı da tapınakların iç tasarımları, karşımıza sade olarak çıkmaktadır. Ancak tapınakların dış cepheleri zaman içerisinde olabildiğince gösterişli yapılmaya başlanmıştır ve bu durum kentler arası bir rekabet konusu da olmuştur. Yine bilindiği üzere antik çağ içerisindeki her kentin bir tapınağı mutlaka vardır. Öyle ki bu tapınaklar şehrin merkezini oluşturur ve kent planlaması da bu merkeze göre ayarlanırdı. Örnek vermek gerekirse; bir kentin ana caddeleri mutlaka tapınağın olduğu kutsal alandan geçerdi. Bir diğer örnek ise kentin alışveriş yerleri olan kısımlar yine tapınak alanına yakın bir konumda yapılırdı. Günümüz dünyasındaki önemli ibadet alanlarını ve çevresindeki yol, dükkan ve benzeri yapıları gözünüzün önüne getirin, bugün olduğu gibi geçmiş dönemler içerisinde de din turizmi önemli bir yer tutmaktadır.
Tapınaklar genelde sınırları bir duvar ile belirlenmiş kutsal alanın (bu alana temenos denir) içine inşa edilirdi. Yunan tapınakları olasılıkla eski yakın doğu medeniyetlerinden etkilenilerek yapılmaya başlanmıştır. Tapınak inşasının gelişimi yine çok tanrılı dinlerdeki figürlerin, insanlaştırılmasıyla paralellik göstermektedir. ( tapınağın içinde inanılan tanrının ya da tanrıçanın kült heykeli olurdu.)
M.ö. 10. Yüzyıl ile yunan tapınaklarının taslak olarak karşımıza çıktığını biliyoruz. Ama yazının başında belirttiğim gibi daha gelişmiş tapınak mimarisi (kent merkezli tapınak inşası), ortaya m.ö. 8. ve m.ö. 7. Yüzyıllarda çıkmaya başlamıştır. Bundaki önemli etken kent devletlerinin gelişimidir.
İlk başlarda Tapınak planı dikdörtgendi. Eski Yunan tapınaklarının ana mekânları, megaron denilen formdan esinlenilmiş olabilir. Tapınak mimarisini oluşturan temel yapı elemanları ve sütunlar, başta ahşaptandı ancak zaman içerisinde teknoloji ve teknikteki gelişmeler ile birlikte taş mimariye geçilmiştir. Taş mimari ayrıca yapının daha dayanıklı ve gösterişli olmasını sağlamaktaydı. Tapınağın etrafının sütun dizisiyle çevrilmesi dış cepheyi görsel bakımdan zenginleştiren bir eklemeydi. Bununla ilgili elimizdeki bir diğer bilgi ise; ilk tapınım alanlarının orman veya dağ gibi mistik ve gizemli yerlerde olması, ve bu gizemli havayı verebilmek için sütun dizilerinin kullanılmasıdır. Zaman içinde tapınağın dış cephesi çeşitli heykeltıraşlık eserleri, dekorasyon bezemeleri, boyalar ve mimari süslemelerle daha şatafatlı bir görünüme büründü. Hatta bir başka yazımızın içeriği olacak olan dor, ion, korinth gibi farklı mimari üslupların oluşmasına katkıda bulundu.

Eski Yunan tapınaklarının mimari bölümleri şu şekildedir:

Tapınak Bölümleri
Tapınak Bölümleri

Stylobat: Tapınağın oturduğu, son merdivenin üzerinde oluşan düzlem.
Anta: Tapınak duvarlarının sonlandığı duvar ucu. Üstteki resimde A harfi ile gösterilmektedir.
Naos (Cella-Sella): Tapınağın adına inşa edildiği tanrı ya da tanrıçanın heykelinin (kült heykeli) bulunduğu mekan.
Pronaos: Anta uçları ile giriş arasındaki bölümdür.
Opisthodomos: Bazı tapınaklarda olup bazılarında olmayan;  naosun arkasında bulunan mekân.
Pteroma: Tapınağın naos duvarı ile sütunları arasında kalan alan, koridor.

Tapınak Planları ise şu şekildedir:

                MEGARON:  En basit tapınak tipidir. Dikdörtgen planlıdır. Girişi dar taraftan olur. Bir ev tipi olarak düşünülüyor.
                HENOSTYL  İN ANTİS: Ante duvarları arasında bir tane sütun bulunan tapınak tipidir.

HENOSTYL  İN ANTİS
HENOSTYL  İN ANTİS

                TEMPLE İN ANTİS: Megaron planına ek olarak, ön cephedeki anteler arasında iki adet sütun bulunan tapınak plan tipidir.
TEMPLE İN ANTİS
TEMPLE İN ANTİS

                AMPHİSTYLOS: Tapınağın hem ön hem arka cephesindeki ante duvarları arasında ikişer adet sütun bulunan plan tipidir.
AMPHİSTYLOS
AMPHİSTYLOS

                PROSTYLOS: Ön cephede sütun sırası bulunan plan tipidir. Antelerin ön kısmında da sütun yer almaktadır. Anteler normalden kısadır.
Tetrastil prostylos
Tetrastil prostylos

1.            Tetrastil prostylos: Ön cephede 4 sütun olursa
2.            Heptastil prostylos:  Ön cephede 6 sütun olursa
3.            Antastil prostylos: Arka cephede 6 sütun olursa
                
AMPHİPROSTYLOS: Tapınağın hem ön hem de arka cephesinde sütun sırası bulunan plan tipidir.
AMPHİPROSTYLOS
AMPHİPROSTYLOS

               
PERİPTEROS: Tapınağın çevresinin baştan başa tek sıra sütun sırasıyla çevrelendiği plan tipidir. Sütun ile yan duvarlar arasındaki mesafe, iki sütunun arasındaki mesafeye denktir.
PERİPTEROS
PERİPTEROS

               
PSEUDO PERİPTEROS: Cellayı çevreleyen sütunların,  cella duvarları üzerine yarım sütunlar halinde bitiştirilmesiyle, sanki  peripteros görünümü varmış gibi olan plan tipidir.
PSEUDO PERİPTEROS
PSEUDO PERİPTEROS

               
DİPTEROS: Tapınağın çevresinin iki sıra sütun sırasıyla çevrelendiği plan tipidir. Dış sütun sırası ile cella duvarları arasındaki uzaklık, iki sütun arasındaki mesafenin iki katına eşittir.
DİPTEROS
DİPTEROS

                PSEUDO DİPTEROS: Dipteros plan tipindeki çift sıra sütun sırasından, içteki sıranın kaldırılıp yerinin boş bırakılması ile dipteros görünümü verilen plan tipidir.
PSEUDO DİPTEROS
PSEUDO DİPTEROS

               
MONOPTERAL: Sütunlarla çevrili fakat cellasız yuvarlak planlı tapınaktır.
            THOLOS: Yuvarlak planlı çift sıra sütun sıralı, içinde cellası bulunan plan tipidir.
THOLOS
THOLOS


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hellenistik Dönem Krallıkları

Hellenistik Dönem Krallıkları Hellenistik Dönem Krallıkları İskender ’in Hellas, Mısır ve Hindistan’a kadar tüm Ön Asya’yı içine alan imparatorluğu, M.Ö.323’teki ani ölümü üzerine generalleri arasında anlaşmazlıklara neden olmuştur. Çünkü İskender tahta varis bırakmamıştı. İskender’e yakın olan komutanlar, imparatorluğun başına geçmek ya da bulundukları bölgelerin yönetimini ele geçirmek için sürekli olarak birbirleriyle mücadeleye başladılar. Çok geçmeden diadoch’lar adı verilen, İskender’in ardılları Babil de, bir devlet konseyi oluşturarak, imparatorluk yönetim biçiminin nasıl olacağı konusunu tartışmaya başladılar. İşte bu komutanların İskender’e ardıl olma savaşı dönemine “Diadochlar Dönemi” denir (M.Ö.323-M.Ö.281). Ve nihayetinde aralarında anlaşmışlardır. Buna göre; imparatorluğu bölmeyecekler, merkez Makedonya’da olacak, sınırlar ayrılmayacak, yönetimde Perdikkas, yönetim birimlerinin başında ise diğer komutanlar olacak. Buna göre; Perdikkas hem hazineden sorumlu hem

Antik Çağ Mimarisi: Yapı ve Duvar Sınıfları

Antik Çağ Mimarisi: Yapı ve Duvar Sınıfları Vitruvius'un Kitabı Bu yazı antik dönem mimarlığının gelişimini anlamak için bilinmesi gereken terim ve kavramları basit bir şekilde açıklamak için oluşturulmuştur. Antik  dönem mimarlığının günümüzde yorumlanabilmesini ve anlaşılabilir olmasını sağlayan kişi Vitruvius'tur. VİTRUVİUS  m.ö.90-m.ö.20 yılları arasında yaşamış Roma vatandaşıdır. Asker, mimar ve mühendistir. Emekliliği sırasında ‘mimarlık üzerine on kitap’ isimli antik çağdan günümüze gelen mimari alanda tek bilimsel eseri yazıp Roma İmparatoru Augustus(OCTAVİANUS)’a ithaf etmiştir. Kitabı sadece mimarlık üzerine değil aynı zamanda geometri, astronomi, sivil ve askeri makineler hakkında da bilgiler vermektedir. İ nsanların, yaşamlarını kolaylaştırma ve barınma, yaşama, çalışma, eğlenme dinlenme gibi çeşitli eylemlerini sürdürebilmelerini sağlayabilmek için yaptıkları mekan düzenleme sanatına mimarlık denir. Bir yapının mimari değer taşıması başlıca 4 tem